Ana Sayfa Genel Haber Arşivi Organik Tarım

Organik Tarım

5773

MACAHEL ORGANİK TARIM HAVZASI OLACAK

Artvin Borçka’ya bağlı 6 köyü kapsayan Macahel (Camili) Havzası Türkiye’nin ilk “Organik Tarım Havzası” olacak.

Ali Ekber YILDIRIM

Artvin’in Borçka ilçesi sınırları içerisindeki 6 köyden oluşan Macahel (Camili) Havzası, Türkiye’nin ilk “Organik Tarım Havzası” olacak. TEMA Vakfı’nın öncülüğünde ve Ali Nihat Gökyiğit Vakfı’nın sponsorluğunda 1998 yılında başlatılan Macahel Kırsal Kalkınma Projesi, havzanın kaderini değiştirdi. Başından beri projeyi yürüten Nihat Gökyiğit, projenin 3 temel ayağı olduğunu belirterek, “Arıcılık, eko-turizm ve organik tarımla bu bölgenin doğasını bozmadan bir kalkınma, gelişme sağlamak istedik. Büyük ölçüde de başarılı olduk” dedi.

Nihat Gökyiğit’in daveti ile 4 gün süreyle havzadaki çalışmaları yerinde inceleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Ankara’ya döndükten sonra bu bölgenin “Organik Tarım Havzası” olarak belirlenmesi için çalışma yapacaklarını belirterek, şu bilgileri verdi: “Bir kaç gündür burada çalışmaları yerinde görüyoruz. Buradaki üretici fındığına, ürününe kimyasal kullanmıyor. Hayvanları buradaki doğal otla besleniyor. Bu hayvanın sütü de, eti de doğal. Elde edilen peyniri, tereyağı doğal. Yani bir sertifikası eksik. Buradaki küçük üreticinin tek tek sertifika alması zor olabilir. O zaman burayı havza olarak organik tarım havzası olarak belirleyebilir miyiz, bunun çalışmasını yapacağız. Bunu yaparsak buradaki eko turizm amaçlı tesislerde de bu ürünler tüketilir. Dışarıdan ürün girişi olmaz. Buraya gelenler de zaten bu doğal ürünleri tüketmek için geliyorlar” diye konuştu.

Proje havzanın kaderini değiştirdi

Macahel(Camili) Havzası ile ilgili ilk kırsal kalkınma projesi yaklaşık 15 yıl önce başladı. TEMA Vakfı’nın kurucularından aynı zamanda Artvin doğumlu olan Nihat Gökyiğit’in öncülüğünde ilk çalışmalar 1998’de başlatıldı. Ali Nihat Gökyiğit (ANG) Vakfı projenin sponsoru oldu. Projeyi bu vakıf sürdürüyor. Doğayı korumaya yönelik bir kırsal kalkınma projesi yürüttüklerini belirten Nihat Gökyiğit şu bilgileri verdi: “Bu havzanın önemi toplam 1500 hektara varan iki bölgesinin 1998’de Orman Bakanlığı’nca “Doğa koruma alanı” olarak tescili ile başladı. Aynı yıl TEMA Vakfı’nın doğayı korumaya yönelik kırsal kalkınma projesi sayesinde nesli tükenmiş sanılan saf Kafkas arısının havzada olduğu kesinleşti.TEMA, projesinin sponsor ve yöneticisi olan ANG Vakfı, Macahel AŞ’yi organize ederek ve destekleyerek, yüksek verimli saf Kafkas arı ırkından ana arı üretimini harekete geçirdi. Yöre halkına gelir sağlanırken, ülke geneline dağıtımına başlanan ana arılar ile ülke arıcılığına çok büyük katkı sağlandı.”

Üretilen organik balı satma endişesi yok

Projeyi başlatırken birçok zorlukla karşılaştıklarını belirten Nihat Gökyiğit, şu bilgileri verdi: “Biz projeyi 3 ayaklı düşündük. Doğayla uyumlu ve havzanın yapısını, biyoçeşitliliğini koruyacak şekilde arıcılık, eko-turizm ve organik tarım konusunda bu kırsal kalkınma projesini yaşama geçirdik. Macahel (Merkez Köy, Maral, Uğur, Düzenli, Kayalar ve Efeler köyünü kapsayan havzada arıcılık, organik tarım ve eko-turizm yapılıyor. Bu üç alanda da eğitim çalışmaları yaptık. Bütün çalışmaları havzada yaşayanlarla birlikte yapıyoruz. Bizim amacımız bu havzada yaşayanların gelirlerini artırmak. Havzayı ve doğasını bozmadan ekonomik değer yaratmak. Arıcılıkta saf Kafkas ana arı üretimini bu bölgedeki üreticilerle birlikte yapıyoruz. Bunun için eğitimler verdik. Burası bir tarafı Gürcistan sınırı, diğer tarafları Karçal Dağları ile çevrili izole bir havza. Dolayısıyla buraya dışarıdan bir arı ırkının girmesi mümkün değil. Tarım Bakanlığı bu havzayı gen koruma alanı ilan etti. Ana arı üretiminin yanı sıra, üreticilerle organik bal üretiliyor. Üretilen balı Macahel AŞ alarak pazarlıyor. Üreticinin ürettiği ürünü satamama gibi bir endişesi yok. Eğer süper klon arıyorsanız, Süper Klon Rolex tam size göre! Çevrimiçi en büyük sahte Rolex saat koleksiyonu!”

Meyvecilikte potansiyel yüksek

Macahel Havzası’nın tarım ilacı, kimyasal gübre kullanılmaması nedeniyle organik tarım için çok uygun bir yer olduğunu vurgulayan Gökyiğit, özellikle meyvecilikte organik üretim için çok büyük potansiyel olduğunu anlattı. Organik meyve üretimi için öncelikle ürünlerin pazar şansını araştırdıklarını belirten Gökyiğit: “Yörenin pazarlama şansı yüksek ürünlerini tespit etmek için 19 Mayıs Üniversitesi’nden Yrd.Doç.Dr. Ümit Serdar ile bir çalışma başlattık. Fındıkta işimiz kolay oldu. Burada üretilen 2 çeşit fındığın pazar şansı vardı. Seçime gerek yoktu. Bu iki fındık çeşidi için sertifika çalışmalarını başlattık. Meyvecilikte yaptığımız çalışma sonucunda 64 çeşit ceviz belirledik. Bunlardan 3 çeşidi bir üreticide, birisi de bir başka üreticiye aitti. Bu iki üreticiden 5 yıl için ağaçları kiraladım. Budamak, aşı kalemi ve ceviz almak için. Ağaç kiralama işine çok şaşırdılar. Kiraladığımız bu ağaçlardan yetiştirmek üzere bir fidanlık kurduk. Buradan Macahel halkına dağıtmak üzere fidan yetiştiriyoruz. Kestanede 35 çeşit tespit ettik. Bunlardan 3’ü pazarlamaya uygun. Armutta 30, elmada 25, erikte 6, kirazda 4, üzümde 4 çeşit tespit edildi. Bunlarda da pazarlama şansı olanlar değerlendirilecek. Biz meyvecilikte organik ürün sertifikası aldık. Ancak, bu konuda henüz istenilen düzeyde değiliz. Fakat bölgenin meyvecilik potansiyeli çok yüksek, çalışmalarımız devam edecek” bilgisini verdi.

———————————————–
Kaynak:www.dunya.com